Ülkemizde 1947 yılından beri her yıl, ocak ayının ilk pazar günü ile başlayan haftada, toplumun tüberküloz (verem) hastalığı hakkında bilgilendirilmesi ve dikkatinin çekilmesi amacıyla “Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası” etkinlikleri düzenlenmektedir.
Tüberküloz, görülme sıklığı ve etkileri nedeniyle, küresel mücadele gerektiren önemli halk sağlığı sorunları arasında bulunmaktadır.
Tüberküloz hastalığının etkeni Mycobacterium tuberculosis complex basilleridir. Bu basiller hava yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm doku ve organları (kemik, deri, göz gibi) tutabilen bulaşıcı bir hastalığa yol açar.
Tüberküloz Nasıl Bulaşır?
- Tüberküloz aileden genetik (ırsi) olarak geçmez. Tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir. Binlerce yıldır var olduğu bilinen bu mikrop, hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması, konuşması sırasında oluşan damlacıklar içinde havaya atılır. Tüberküloz basilinin içinde bulunduğu bu damlacıkların solunması ile sağlıklı bireyler enfekte olur (mikrobu alır). Enfekte olan her kişide mutlaka hastalık gelişmez. Alınan basiller kişiyi hastalandırmaksızın vücutta uyur durumda kalır ve vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşturur. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk iki yıldır.
- Tüberküloz hastasıyla aynı ortamda bulunma süresi, ortamın büyüklüğü ve havalanma düzeyi basilin bulaşmasında önemli olan faktörlerdendir. Bulaşma açısından en riskli kişiler hastayla uzun süre aynı ortamda bulunan aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşlarıdır. Kaşık, çatal, bardak gibi yemek gereçleri, giysiler, çarşaflar gibi eşyalarla bulaşma olmaz. Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. Bu nedenle insanların kalabalık olarak yaşadığı, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamlar bulaşma için en riskli ortamlardır.
- Düzenli ilaç kullanımı ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda, ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
- Vücut direncini düşüren durumlar, bağışıklığı etkileyen hastalıklar ve etkenler hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar. HIV/AIDS, vücut direncini en çok düşüren hastalıklardan biri olduğu için tüberküloz ile HIV/AIDS birlikteliği sıktır.
- Diabetes Mellitus, kronik böbrek yetmezliği, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, tütün kullanımı ve silikozis de vücut direncini düşürerek tüberküloz hastalığının ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.
Tüberküloz Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Tüberküloz Nasıl Tedavi Edilir?
- Tüberküloz tedavisi, tüm sağlık kuruluşlarında, Bakanlığımız tarafından yayımlanmış olan “Tanı ve Tedavi Rehberi” ile belirlenmiş standartlara uygun olarak yapılır.
- Yeni tüberküloz hastalarının tedavisi; iki ay 4’lü ve dört ay 2’li ilaçla olmak üzere 6 ay sürmektedir. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar, ilgili sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz verilir.
- İlaçların düzenli kullanılması tedavinin başarısı için oldukça önemlidir.
- Hastanın, tercihen bir sağlık personelinin gözetiminde ilaçlarını alması şeklinde uygulanan “doğrudan gözetimli tedavi (DGT)” düzenli ilaç kullanılması için en uygun yoldur.
- Tedavi sonlandırılana kadar, hastanın aylık takiplerinin verem savaş dispanserinde yapılması uygundur. Aynı zamanda, ekonomik ve sosyal güçlük yaşadığı “Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı” tarafından tespit edilen tüberküloz hastalarına, ilaçlarını DGT ile düzenli bir şekilde alması koşuluyla tedavi süresince nakdi yardım verilmektedir.
Tüberkülozda Temaslı Taraması
- Tüberküloz hastasının temaslıları verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır.
- Hasta olduğu tespit edilen temaslılar tedavi edilir. Hasta olmayan fakat enfeksiyon ya da hastalık riski taşıyan temaslılar koruma tedavisine alınır.
- Koruma tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle yapılır.
Tüberkülozdan Nasıl Korunuruz?
- Tüberküloz hastalığından korunmanın en etkili yolu bulaştırıcı hastalara hızla tanı konulup uygun tedavinin başlanmasıdır. Uygun tedaviye başlandıktan 2-3 gün sonra basil sayısı hızla azalır ve 2-3 haftada bulaştırıcılık büyük oranda ortadan kalkar. Bu nedenle hastalara hızlı tanı koyup tedavi başlamak toplumu hastalıktan korumanın en etkili, en hızlı, en kolay ve en ucuz yoludur.
- Kişisel korunmada yıllardan beri bilinen yöntem BCG aşısıdır. BCG aşısı erişkinde gelişecek hastalığı engellemekten çok tüberkülozun ağır seyreden ve ölümcül olabilen formlarına karşı koruma sağlamaktadır. BCG aşısı, özellikle çocuklarda görülen, kanla yayılan (milier) ve beyin zarını tutan (menenjit) tüberküloz formlarına karşı koruyucudur. Ülkemizde BCG aşısı hayat boyu sadece bir kez uygulanmaktadır. Aşı takviminde doğumdan sonra ikinci ayını bitiren bebeklere yapılmaktadır.
- Bazı özel durumlarda; bağışıklığı baskılanmış kişilere, mikrop çıkaran hasta ile aynı evde yaşayanlara, yakın zamanda enfekte olanlara ve özellikle enfekte çocuklara hasta olmamaları için koruyucu ilaç tedavisi verilir. Koruyucu tedavide kullanılan ilaç genellikle İzoniyazid’dir. Koruyucu tedavi süresi genellikle 6 aydır. Verem Savaş Dispanserleri koruyucu tedavi çalışmalarını da yürütmektedir.
VEREMSİZ BİR TÜRKİYEHEDEFİ İÇİN
- Bebeklere BCG aşısının zamanında yaptırılması,
- Bireysel ve toplumsal hijyen kurallarına uyulması,
- Uzun süreli öksürük ya da tüberküloz hastası ile temas edilmesi durumunda, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi,
- Tüberküloz hastası ve temaslılarının, ilaçlarını, sağlık personelinin gözetiminde ve düzenli bir şekilde kullanmaları oldukça önemlidir.
-
Oksurugunu_Kapa.pdf
Pencereyi_Ac.pdf